Kemal Dinç
Kemal Dinç, 1970 yılında İstanbul’da, Giresunlu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi 1960’lı yıllarda Giresun’dan İstanbul’a, 1970’li yıllarda ise işçi göçü kapsamında Almanya’ya yerleşti. Ancak dedesi, torunu Kemal’in Almanya’da büyümesini uygun görmeyerek onu İstanbul’a geri götürdü. İlköğrenimini İstanbul’da, müzik, şiir ve tiyatro gibi sanat alanlarının yoğun biçimde işlendiği Türkan Şoray ve Şair Nigar İlkokullarında tamamladı. Bu yıllarda edindiği sanatsal duyarlılık, ileriki dönemlerde çok yönlü bir kültürel üretime zemin hazırladı.
Dinç’in çocukluk ve ilk gençlik dönemi, yalnızca sanatsal etkilerle değil, aynı zamanda politik ve kültürel atmosferle de şekillendi. Aile fertlerinin içinde yer aldığı devrimci mücadele ortamı, erken yaşlarda kolektif değerlerle ve muhalif düşünceyle tanışmasına olanak tanıdı. En yakınındaki figürlerden biri olan dedesi, ona yalnızca yaşam disiplini değil, aynı zamanda müziği dinleme, anlama ve içselleştirme biçimini de aktardı. Bu dinleme pratiği içerisinde, tasavvuf, halk müziği, edebiyat ve Alevilik’e özgü inanç ve ifade biçimleri Kemal Dinç’in kültürel hafızasında yer etti.
1980 askeri darbesinin ardından, henüz on yaşındayken Almanya’daki ailesinin yanına gönderildi. Erken yaşta deneyimlediği bu yer değişimi ve kültürel kopuş, ilerleyen yıllarda hem sanatsal hem de düşünsel üretimlerinde önemli bir izlek hâline geldi.
Günümüzde Kemal Dinç, bağlama müziğinin hem icra hem de kuramsal düzeyde dönüşümüne katkı sunan sayılı sanatçılardan biridir. Geleneksel Anadolu müziğini çağdaş yapılarla buluşturan çalışmaları, özellikle çok seslilik, kontrpuan ve armoni gibi Batı müziği kavramlarının bağlama repertuvarına uygulanması açısından özgün nitelikler taşımaktadır. Geliştirdiği “Çapraz Düzen” adlı icra tekniği, bağlamada çok sesli düşünmenin olanaklarını genişleten önemli bir yaklaşım olarak değerlendirilir.
Sanatsal üretiminin yanı sıra akademik alanda da etkin bir figür olan Dinç, Almanya ve Hollanda’daki müzik yükseköğretim kurumlarında bağlama bölümlerinin kurulum sürecine öncülük etmiştir. 2024 yılında, Kuzey Ren-Vestfalya (NRW) Eyaleti’nde ilk kez “ana sanat dalı” olarak açılan bağlama bölümünün kurucu üyelerinden biri olmuş; hâlen Köln ve Wuppertal’deki müzik yüksekokullarında öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır.
Kemal Dinç’in müziği yalnızca bir icra pratiği değil, aynı zamanda kolektif bir belleğin, kültürel sürekliliğin ve dönüşümün taşıyıcısıdır. Sanatsal ve pedagojik katkıları nedeniyle WDR (Westdeutscher Rundfunk) tarafından “Yılın Müzisyeni” ödülüne layık görülmüş; yayımladığı albüm ve besteler aracılığıyla geniş bir dinleyici kitlesine ulaşmıştır. Onun çalışmaları, gelenekle kurduğu eleştirel ilişki ve çok katmanlı estetik yaklaşımıyla, Anadolu müziğini yaşayan ve dönüşen bir kültürel alan olarak yeniden düşünmemize imkân tanımaktadır.